2 Eylül 2012 Pazar

ülke

Dışarda savaş bitti. Taraflar buhar oldu. Şimdi yeni bir ülke kuruluyor içerde. Duygular durağından birkaç adım ötede. Çatısız, duvarsız, soğuk ve sıcak. Tüm o darmadağın, teşhis edilemez parçalar ılıyor kazanında. Kırıklar eriyor, kaynıyor ve üşüyor, ısısını arıyor. Yaşatacak ısıyı. Güneşi ve ayı sevmek zamanı geçiyor. Eriyik kendine ışıyor. Uyuşuk, kımıltılı bir araf başlıyor. Henüz hiçliğin sırtındaki, varoluş diyarında. Kusurlu, zayıf tekrarlara kucak açılıyor. Kucak dolusu hüzünle sevinç, olasılık ve imkansızlık dolduruyor bedenin boşluğunu. Saçlar gittiğinde kafa kalıyor, kafa düştüğünde kalp atıyor, kalp büzüldüğünde parmaklar yazıyor. İyiliğin kötülüğe el verdiği, varlık içinde yokluğun öyküsü yaratılıyor. Kocamanlığı gizli birkaç cümle. Harflerin içi içine sığmıyor. Her biri birer gizli örgüt, mekan içinde mekan örüyorlar. Dışarda görüntü bitti. Sesler yalnızca yazıda yaşıyor. Kelimelerin dar koridorlarında, şarkılar döne döne dans ediyor. Ne çok ‘şey’ var bu dünyada. Tanışmıyor, görünmüyor, bilmiyorlar. Olsun. Haydi dansa! Bulanıklığın şöleninde, berraklığın arifesinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder