TDK'yle aydınlanma sürüyor.
Kanaat:
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
- Kanma, inanma.
- Kanış, kanı, inanç, düşünce.
Kelimeler, kelimeler. Nereden nerelere geliyorlar veya gidiyorlar? Elindekiyle yetinesin ki fazlasını vaat edip kandırmasınlar seni. Bir şeye inan, kan ki düşünüp düşünüp perişan olmayasın artık. Kanaat et yani inan bana, kan bana, hep beni düşün, düşüncemle yetin, doy benimle.
Bir kanaat nasıl edinilir? Belki yeterince düşünmek gerekiyor ki inanabilesin. Ya da düşünmeye ihtiyaç duymayacak kadar doymuş olmalısın. Böylece düşüncen inancın olur ya da inancın düşüncen.
Bir kanaat bir başka kanaati nasıl kandırır? Düşüncenin kanaat ettiği inanç mı, inancın kanaat ettiği düşünce mi yener? Neyle doyarız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder